Trabzonspor camiasının fiziksel olarak dışında olup nabzını
tutan birisi olarak, sayın Şenol Güneş ve Sadri Şener’in üzerinde haramiler
aracılığı ile ciddi oyunlar oynandığını açıkça görebiliyorum. Malum şahsın hapisten çıkması ile ellerindeki
bütün menejerler Trabzonspor’a karşı bir konuma getirilmiş ve ellerindeki
oyuncuların bile rahatsız edilmesine çalışılmıştır. Bu yetmiyormuş gibi Şenol Güneş ile Sadri
Şener’in düşman yada küs olarak işlenmesi konuları malum medyada yerini
almıştır. Söz söylemenin bir işe yaramadığı ortamda susmayı tercih eden Şenol
Güneş’in üzerine gidilmiş ve malum basın toplantısı yapılmak zorunda
kalınmıştır. Bu yetmiyormuş gibi siyasi
iktidarin Fenerbahçe’yi kurtarma takıntısının gereği olarak Trabzon’daki
maşalarının harakete geçirilmiş ve 2010-2011 sezonu şampiyonluğunun artık
konuşulmaması telkin edilmeye başlanmıştır.
Buraya kadar aslında şaşılacak bir şey yoktur çünki bu
güçlerin derdi Trabzonspor değil değersiz markalarının tek değeri sandıkları
Fenerbahçe’dir. Dolayısıyla onların
Trabzonspor üzerinde oynadıkları her türlü oyun beni şaşırtmaz. Bu zihniyet Platini’ye “Türkiye’yi 5 sene
Avrupa’ya yollamayız” diyebilen bir yaklaşımın ürünüdür. Siyaset şike ve teşvik olaylarının tam
içindedir ve suçluları cezalandırmak yerine suçları örtmeyi tercih
etmiştir. Ne mutludur ki “devlet”
bağımsız yargısıyla ve Fenerbahçe’li hakim ve savcısıyla suçlulara gereken
cezayı vermiştir.
Bu durumundan dolayı Sadri Şener ve ekibi ne kadar övünürse
yeridir fakak bizim için olağan bir durumdur.
Temizlik onlardan beklenen ve olmazsa olmaz bir olgudur Trabzonspor’lu
için.
Bütün bunlar gözler önünde iken camianın yıllardır içinde
olan hatta belli bir süre bu camiaya hizmet etmiş insanların kendi ihtirasları
için Şener ve Güneş’in üzerine gitmesi affedilemez, edilmeyecektir. Trabzonspor taraftarı bilmelidir ki,
hakedilen şampiyonluk alınmadan Sadri Şener ve/veya Şenol Güneş giderse, haklı
davaya gölge düşer ve yavaş yavaş şampiyonluğu elimizden alırlar. Bu sebepledir ki yüz kızartıcı suç işlemedikçe
ve kendileri ayrılmadıkça Şener ve Güneş kalmalı ve hep destek verilmelidir.
Bir başkan düşünün 17 kulübe karşı ayakta durabiliyor!!
Bir teknik adam düşünün, şampiyon kadrosundan 10 futbolcu
gidiyor ama hala başarı için umut verebiliyor.
Hataları tabiki var. Hatasız insan olmaz ama onurlu ve
şerefli insan olur.
Bana göre Şenol Güneş elindeki imkanlarla elde ettiği
başarılar karşılaştırıldığında en iyi ve başarılı Türk teknik adamdır. Her zaman çalan değil üreten ve çoğaltan
olmuştur. Hiç bir zaman kolaycılığı
tercih etmemiştir. Her zaman fikirlerini
açık yüreklilikle seslendirmiştir.
Bu sebeplerle artık bu camia Şener ve Güneş’in arkasında
sonuna kadar duracağını onlara, haramilere, ve siyasetcilere hissettirmelidir.
Tabi, onurlu ve temiz bir şampiyonluk istiyorlarsa?
Bize sahadan haber ver diyorsaniz, kısa kısa bahsedeyim
çünki lig temizlenmedikçe futbol konuşanın pek anlamı yok:
·
Bu takım “takım oyununu” oynayacağının sinyalini
veriyor.
·
Sistem konusunda tam karar verilmemiş olmasının
sıkıntıları yaşanıyor. Bir kaç galibiyet ile herşey normale döner.
·
BY konusunun Trabzonspor açısından bitmesi
hayırlara vesile olmuştur.
·
Forvet konusunun uzatılması takıma zarar verdi
ve yönetim forvet almak zorunda.
·
Alınmasını düşündüğüm oyuncular ise: Muhammed Demir, Çağlar Birinci, Serdar Aziz
·
Bu arada adı geçen Jonka, Kweuke, N’Doye, Emerson,
Lukovic, Saviola, ve Matavz arasindan alınması kesin yararlı olabilecekler N’Doye
ve Lukovic’tir. Gerisi, ancak kisa vadeli başarılı olabilir. Tim Matavz genç
ama Thomas Jun olma ihtimalide var.
Sevgiyle kalın