Bugün
Türk yargısının kara bir günüdür.
Yargitay’ın onadığı bir suçu gerekçeleri reddedmesine rağmen yeniden
yargılamaya gidilmesine karar veren bu mahkeme belkide yüzyıllar boyu Türk
yargısının açıktan şikeli kararı nasıl aldığını yazacak.
Bir
mahkeme düşünün, başvuruyu yapanların gerekçelerinin hepsini reddedmiş. Buna
rağmen kararda başka gerekçeler uydurarak yeniden yargılamayı sadece belli
kişilere uygulamış. Yani, suçlular
arasında ayrıma gitmiş. Sonuç itibari
ile mahkeme,
“Evet
şike ve teşvik var ama Aziz Yıldırım ceza alırken yanlış hesaplanmış” diyerek
bir üst mahkemenin kararına yorum getirerek yargılamanın yenilenmesini
istemiş. Bırakın Türk yargısını hiç bir
modern ülke yargı sisteminde böyle bir karar mümkün değildir. Trabzonspor’un bir üst mahkemeye yapacağı
itirazda kabul görecektir. Bu yeniden
yargılamada amaç süreci uzatmak ve Cumhurbaşkan’lığı seçimlerinde hem iktidarı
hemde Fenerbahçe’yi kurtarmaktır. Hep ne
dedi Trabzonspor taraftarı?
“Adalet
er yada geç yerine gelecektir”
Bundan
bir gram şüphem yok. Yaptıkları şike ve
teşvikleri yok sayıp sadece başkalarını suçlayanlar, “yeni delil
sunulamayacağını” bildikleri halde “yeni deliller var yer yerinden oynayacak”
diyenler ADALET önünde bir kez daha rezil olacaklardır. Biz Trabzonspor’lular olarak Türkiye Futbol
Federasyonundan hiçbir zaman adalet beklemedik. Onlarin görevi şikeyi sahaya
yansıtmamaktı. Bu insanlar 3 yıl ceza
verdikleri Şekip Mosturoğlu ve Ilhan Ekşioğlu’nun bile yöneticilik yapmasını
engellemediler. Türk yargısı kördü
topaldı ama hep adaletli karar vermişti.
Malesef, 13. ACM’nin savcı ve hakimlerinin malum camia ve iktidarca etkilenmesi
önce ucube bir savcı mütalasını sonrada bir ucube “sebepleri reddedilen yeniden
yargılama kararı” ile Türk adaletine leke sürdüler. Bu karar yüksek
mahkemelerden dönecektir çünkü tek amacı Aziz Yıldırım’ın ceza almasını
engellemektir.
Gelin
mahkemenin kararlarına göz atalım:
"1-
Görevsizlik ve yetkisizlik kararları verilmesine ilişkin taleplerin oy
birliğiyle reddine;
2- Sanıklara kumpas kurulduğuna ilişkin iddialar sebebiyle yargılanmanın yenilenmesi taleplerinin oy birliğiyle reddine;
3- Duruşma tutanaklarında sahtecilik yapıldığına ilişkin iddialar sebebiyle yargılanmanın yenilenmesi taleplerinin oy birliğiyle reddine;
4- 6526 sayılı yasayla CMK’da yapılan değişikliklerin CMK 311/1-E maddesi kapsamında kaldığı değerlendirildiğinden, bu duruma göre hükümlüler Aziz Yıldırım, Olgun Peker, İlhan Yüksek Ekşioğlu, Abdullah Başak, Ahmet Çelebi ver Selim Kımıl hakkındaki yargılamanın yenilenmesi taleplerinin mahkumiyet kararları verilerek Yargıtay 5. Ceza Dairesince onanarak kesinleşen suçları yönünden CMK 318/1 maddesi gereğince oybirliğiyle kabule değer olduğuna;
5- Yargılamanın yenilenmesine yönelik talepte bulunmayan diğer tüm sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesine oy çokluğuyla yer olmadığına;
6- İleride telafisi imkansız zararlara sebebiyet vermemek açısından sanıklar Aziz Yıldırım, Olgun Peker, İlhan Yüksek Ekşioğlu, Abdullah Başak, Ahmet Çelebi ver Selim Kımıl’ın CMK 312. Madde gereğince oy çokluğuyla infazlarının geri bırakılmasına, hapis cezaları kesinleşmiş olan sanıklardan Evren Kımıl, Hakan Karaahmet, Özden Aslan ve Samet Erdemir’in infazlarının geri bırakılmasının oy çokluğuyla reddine".
2- Sanıklara kumpas kurulduğuna ilişkin iddialar sebebiyle yargılanmanın yenilenmesi taleplerinin oy birliğiyle reddine;
3- Duruşma tutanaklarında sahtecilik yapıldığına ilişkin iddialar sebebiyle yargılanmanın yenilenmesi taleplerinin oy birliğiyle reddine;
4- 6526 sayılı yasayla CMK’da yapılan değişikliklerin CMK 311/1-E maddesi kapsamında kaldığı değerlendirildiğinden, bu duruma göre hükümlüler Aziz Yıldırım, Olgun Peker, İlhan Yüksek Ekşioğlu, Abdullah Başak, Ahmet Çelebi ver Selim Kımıl hakkındaki yargılamanın yenilenmesi taleplerinin mahkumiyet kararları verilerek Yargıtay 5. Ceza Dairesince onanarak kesinleşen suçları yönünden CMK 318/1 maddesi gereğince oybirliğiyle kabule değer olduğuna;
5- Yargılamanın yenilenmesine yönelik talepte bulunmayan diğer tüm sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesine oy çokluğuyla yer olmadığına;
6- İleride telafisi imkansız zararlara sebebiyet vermemek açısından sanıklar Aziz Yıldırım, Olgun Peker, İlhan Yüksek Ekşioğlu, Abdullah Başak, Ahmet Çelebi ver Selim Kımıl’ın CMK 312. Madde gereğince oy çokluğuyla infazlarının geri bırakılmasına, hapis cezaları kesinleşmiş olan sanıklardan Evren Kımıl, Hakan Karaahmet, Özden Aslan ve Samet Erdemir’in infazlarının geri bırakılmasının oy çokluğuyla reddine".
Şimdi
vicdanımıza elimizi koyup kararları inceliyelim. İlk üç karar mahkemeye sunulan
yargılamayı yenileme taleplerini reddediyor.
Dördüncü karar ise yasa değişikliğini öne sürüp verilen bazı cezalar için
yeniden yargılamaya karar veriyor. Sonra dönüyor, aynı yargılamadan ceza alan
ama yeniden yargılanmak için başvurmayanların durumlarının değerlendirilmesini
engelliyor. Yani, ağlayana emzik diyor.
Son karar ise tam evlere şenlik.
Yanlış yazılmadıysa, Aziz Yıldırım üst düzey çete kadrosunun cezalarının
infazlarının geriye bırakılmasına ama aynı çetede eleman olarak çalışıp ceza
alan kişilerin cezalarının infazının geriye bırakılmamasına karar veriyor. Yani
çete liderleri affediliyor ama çete elemanları cezaevine yollanıyor.
Böyle
bir kararı ADALET’li bulup sevinen insanların kalplerine bir daha bakmalarını
öneriyorum. Bu kararlarda malesef ADALET katledilmiştir ve büyük bir yargı
kaosunun habercisidir.
Trabzonspor
camiası her zamanki gibi Türkiye’de gerekli yerlere itiraz edeceklerdir. Bunun
haricinde en önemli hamleleri de UEFA ve FIFA nezdinde yapacaklardır. Şike ve teşvik sabittir. UEFA ve FIFA için
Aziz Yıldırım ve çetesinin ne kadar ceza aldığının önemi yoktur.
Sevgile
kalın.
No comments:
Post a Comment