Tuesday, June 24, 2014

Adli Katliam: Şikenin tescili ve Aziz Yıldırım’ın affı.

Bugün Türk yargısının kara bir günüdür.  Yargitay’ın onadığı bir suçu gerekçeleri reddedmesine rağmen yeniden yargılamaya gidilmesine karar veren bu mahkeme belkide yüzyıllar boyu Türk yargısının açıktan şikeli kararı nasıl aldığını yazacak.

Bir mahkeme düşünün, başvuruyu yapanların gerekçelerinin hepsini reddedmiş. Buna rağmen kararda başka gerekçeler uydurarak yeniden yargılamayı sadece belli kişilere uygulamış.  Yani, suçlular arasında ayrıma gitmiş.  Sonuç itibari ile mahkeme,

“Evet şike ve teşvik var ama Aziz Yıldırım ceza alırken yanlış hesaplanmış” diyerek bir üst mahkemenin kararına yorum getirerek yargılamanın yenilenmesini istemiş.  Bırakın Türk yargısını hiç bir modern ülke yargı sisteminde böyle bir karar mümkün değildir.  Trabzonspor’un bir üst mahkemeye yapacağı itirazda kabul görecektir.  Bu yeniden yargılamada amaç süreci uzatmak ve Cumhurbaşkan’lığı seçimlerinde hem iktidarı hemde Fenerbahçe’yi kurtarmaktır.  Hep ne dedi Trabzonspor taraftarı?

Adalet er yada geç yerine gelecektir

Bundan bir gram şüphem yok.  Yaptıkları şike ve teşvikleri yok sayıp sadece başkalarını suçlayanlar, “yeni delil sunulamayacağını” bildikleri halde “yeni deliller var yer yerinden oynayacak” diyenler ADALET önünde bir kez daha rezil olacaklardır.  Biz Trabzonspor’lular olarak Türkiye Futbol Federasyonundan hiçbir zaman adalet beklemedik. Onlarin görevi şikeyi sahaya yansıtmamaktı.  Bu insanlar 3 yıl ceza verdikleri Şekip Mosturoğlu ve Ilhan Ekşioğlu’nun bile yöneticilik yapmasını engellemediler.  Türk yargısı kördü topaldı ama hep adaletli karar vermişti.  Malesef, 13. ACM’nin savcı ve hakimlerinin malum camia ve iktidarca etkilenmesi önce ucube bir savcı mütalasını sonrada bir ucube “sebepleri reddedilen yeniden yargılama kararı” ile Türk adaletine leke sürdüler. Bu karar yüksek mahkemelerden dönecektir çünkü tek amacı Aziz Yıldırım’ın ceza almasını engellemektir. 

Gelin mahkemenin kararlarına göz atalım:

"1- Görevsizlik ve yetkisizlik kararları verilmesine ilişkin taleplerin oy birliğiyle reddine;

2- Sanıklara kumpas kurulduğuna ilişkin iddialar sebebiyle yargılanmanın yenilenmesi taleplerinin oy birliğiyle
reddine;

3- Duruşma tutanaklarında sahtecilik yapıldığına ilişkin iddialar sebebiyle yargılanmanın yenilenmesi taleplerinin oy birliğiyle
reddine;

4- 6526 sayılı yasayla CMK’da yapılan değişikliklerin CMK 311/1-E maddesi kapsamında kaldığı değerlendirildiğinden, bu duruma göre hükümlüler Aziz Yıldırım, Olgun Peker, İlhan Yüksek Ekşioğlu, Abdullah Başak, Ahmet Çelebi ver Selim Kımıl hakkındaki yargılamanın yenilenmesi taleplerinin mahkumiyet kararları verilerek Yargıtay 5. Ceza Dairesince onanarak kesinleşen suçları yönünden CMK 318/1 maddesi gereğince oybirliğiyle
kabule değer olduğuna;

5- Yargılamanın yenilenmesine yönelik talepte bulunmayan diğer tüm sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesine oy çokluğuyla
yer olmadığına;

6- İleride telafisi imkansız zararlara sebebiyet vermemek açısından sanıklar
Aziz Yıldırım, Olgun Peker, İlhan Yüksek Ekşioğlu, Abdullah Başak, Ahmet Çelebi ver Selim Kımıl’ın CMK 312. Madde gereğince oy çokluğuyla infazlarının geri bırakılmasına, hapis cezaları kesinleşmiş olan sanıklardan Evren Kımıl, Hakan Karaahmet, Özden Aslan ve Samet Erdemir’in infazlarının geri bırakılmasının oy çokluğuyla reddine".

Şimdi vicdanımıza elimizi koyup kararları inceliyelim. İlk üç karar mahkemeye sunulan yargılamayı yenileme taleplerini reddediyor.  Dördüncü karar ise yasa değişikliğini öne sürüp verilen bazı cezalar için yeniden yargılamaya karar veriyor. Sonra dönüyor, aynı yargılamadan ceza alan ama yeniden yargılanmak için başvurmayanların durumlarının değerlendirilmesini engelliyor. Yani, ağlayana emzik diyor.  Son karar ise tam evlere şenlik.  Yanlış yazılmadıysa, Aziz Yıldırım üst düzey çete kadrosunun cezalarının infazlarının geriye bırakılmasına ama aynı çetede eleman olarak çalışıp ceza alan kişilerin cezalarının infazının geriye bırakılmamasına karar veriyor. Yani çete liderleri affediliyor ama çete elemanları cezaevine yollanıyor.

Böyle bir kararı ADALET’li bulup sevinen insanların kalplerine bir daha bakmalarını öneriyorum. Bu kararlarda malesef ADALET katledilmiştir ve büyük bir yargı kaosunun habercisidir.

Trabzonspor camiası her zamanki gibi Türkiye’de gerekli yerlere itiraz edeceklerdir. Bunun haricinde en önemli hamleleri de UEFA ve FIFA nezdinde yapacaklardır.  Şike ve teşvik sabittir. UEFA ve FIFA için Aziz Yıldırım ve çetesinin ne kadar ceza aldığının önemi yoktur.


Sevgile kalın.